SIBUR REPLAST EURASIA 2024'te

Türk şirketi SASA, küresel polyester malzeme pazarında genişlemeye hazırlanıyor. Polietilen ve polipropilen, artan polimer ithalatının yarısını oluşturdu. Plastik ürün üretimi ise ılımlı bir büyüme göstermekte.

Türkiye şu anda ekonomisini dönüştürmeye odaklanıyor, onu daha "yeşil" ve rekabetçi hale getirmeyi amaçlıyor. Bölgede yapılan yeniliklerden ve bunlardan en iyi şekilde nasıl faydalanılacağından bahsediyoruz.

Modern yaşam tarzının zararlarına dair korkutucu iddialar arasında mikroplastik konusu önemli bir yer tutmaktadır. Yaklaşık 15 yıl önce, medya organlarında PM2.5 boyutundaki plastik parçacıklarının (yani 2,5 mikrometreden küçük) toprakta, nehirlerde, göllerde, okyanuslarda ve musluk suyunda yaygın olarak bulunduğuna dair haberler yayılmaya başladı. Bu da mikroplastiklerin gıdalarımıza, soluduğumuz havaya ve dolayısıyla insan vücuduna girdiği anlamına geliyordu.

“Yeşil” geçiş döneminde polimerlere ilginin katlanarak artması öngörülmektedir. Tam da onların yardımıyla yeni “temiz” enerji jeneratörleri üretmek, yakıt tüketimini azaltmak, ısı ve elektrik yalıtımı sağlamak mümkün olabilmektedir. Küresel enerji geçişinde polimer malzemelerin işlevlerinden daha ayrıntılı şekilde bahsediyoruz.

Polimer hammaddeleri için ithalat rakamları yeni bir rekor kırdı. Rusya, ana tedarikçiler arasında yer alıyor. Türk üreticiler henüz ön plana çıkmadı, ancak büyük polipropilen tesisleri kurmaya hazırlanıyorlar.

Uzman araştırmalarına göre, her yıl dünya genelinde 200 milyon tondan fazla polimer atığı oluşurken, bunların sadece %12'si geri dönüşüme tabi tutulmaktadır. SIBUR'a göre, sentetik malzemeler döngüsel ekonomisi için benzersiz bir hammadde kaynağıdır. Şirket, ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetim) gündemini oluşturacak biçimde ortakların ve toplumun katılımıyla yeni yeşil ürünler oluşturma konusunda etkin adımlar atmaktadır.