Plastik ürün üreticileri, geri dönüşüm firmaları ve hammadde tedarikçileri için artık asıl zorluk, geri dönüştürülmüş içeriği entegre edip etmemek değil, bunu kaliteyi ve gelişen standartlara uyumu koruyarak büyük ölçekte nasıl başarabilecekleri haline geldi.
Doğru Geri Dönüştürülmüş Plastiği Seçmek: Üreticiler İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Geri dönüştürülmüş polimerleri değerlendirirken, üreticilerin yalnızca bulunabilirlikten ziyade teknik uygunluğu ön planda tutmaları gerekir. Geri dönüştürülmüş plastiklerin performansı büyük farklılıklar gösterir; bu nedenle işleme yöntemleri ve uygulamaya özel gereklilikler konusunda net bir anlayış şarttır.
Ticari olarak temin edilebilen geri dönüştürülmüş polimerler esas olarak iki türe ayrılır: mekanik olarak geri dönüştürülmüş ve kimyasal (ileri) geri dönüşümden elde edilen polimerler. Her bir türün kendine özgü avantajları, sınırlamaları ve uygulama uygunluğu bulunmaktadır.
Bilgi kutusu 1 – Mekanik ve Kimyasal Geri Dönüşümlü Sınıflar
Mekanik Geri Dönüşüm |
İleri (Kimyasal) Geri Dönüşüm |
---|---|
Parçalama, yıkama, yeniden işleme |
Depolimerizasyon, piroliz, solvoliz yöntemleri kullanılır |
Genellikle PE, PP, PET, PS için kullanılır |
Kirlenmiş, çok katmanlı veya karışık atıklar için uygundur |
Az miktarda renk/koku farklılığı görülebilir |
Neredeyse ham madde kalitesinde çıktı sağlar |
Ambalaj, mobilya, otomotiv astarlarında kullanılır |
Gıda temasına uygun ambalajlar, hijyen ürünleri, üst düzey filmlerde kullanılır |
Daha düşük maliyetli, ancak saflık düzeyi sınırlıdır |
Maliyeti daha yüksektir, düzenlemeler gelişme aşamasındadır |
Mekanik olarak geri dönüştürülmüş plastikler çeşitli endüstriyel ihtiyaçları karşılasa da, yüksek performans gerektiren veya gıda ile temas eden uygulamalar giderek daha fazla ileri geri dönüşümden elde edilen çıktılara dayanmaktadır. Bu yöntem, yüksek saflık ve sertifikasyon standartlarını karşılayabilmektedir. Örneğin, Türk Gıda Kodeksi’nin Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemelere Dair Yönetmeliği, mekanik olarak geri dönüştürülmüş plastiklerin gıda ambalajlarında kullanımını şu anda yasaklamaktadır. Ancak Türk geri dönüşüm sektörü, özellikle şişeden şişeye uygulamalar için, 2025 yılında mekanik olarak geri dönüştürülmüş PET’e yönelik bir istisna getirilmesini umut etmektedir.
Dünyanın dört bir yanındaki düzenleyici kurumlar, plastik ürünler — özellikle ambalajlar — için asgari geri dönüştürülmüş içerik kullanımını zorunlu kılan düzenlemeler getirmektedir. Bu kurallar, satın alma kararlarını şekillendirmekte, malzeme özelliklerini etkilemekte ve sektör genelinde sertifikalı geri dönüştürülmüş polimerlere olan talebi hızla artırmaktadır.
Bilgi kutusu 2 – Mevcut ve Gelecekteki Düzenleyici Eşikler
Bölge |
Uygulama |
Geri Dönüştürülmüş İçerik Zorunluluğu |
---|---|---|
AB |
PET şişeler |
|
AB |
Plastik ambalajlar (genel) |
PPWR kapsamında yeni hedefler bekleniyor (%10-35, 2030'a kadar) |
Türkiye |
AB Yeşil Mutabakatı ile uyumlu |
Ulusal uygulama devam ediyor |
Bir sonraki önemli konu, geri dönüştürülmüş plastiklerin endüstriyel süreçlere başarıyla entegre edilmesi ve bu entegrasyonun ne ölçüde gerçekleştirilebildiğidir.
Geri Dönüşümün Başarıyla Uygulandığı Alanlar
Geri dönüştürülmüş polimerlerin teknik güvenilirliği ve mevzuata uygunluğu arttıkça, bu malzemelerin kullanımı pilot projelerin ötesine geçerek ana akım endüstriyel üretime yayılmaktadır. Geri dönüştürülmüş içerik oranı; kullanılan polimer türüne, işleme yöntemine ve nihai kullanım gerekliliklerine göre değişiklik gösterir. Ancak genel eğilim açıktır: geri dönüştürülmüş içerik artık istisnai bir çözüm olmaktan çıkıp standart formülasyonlara giderek daha fazla dahil edilen yaygın bir uygulamaya dönüşmektedir.
Bilgi kutusu 3 – Polimer ve Sektöre Göre Maksimum Geri Dönüştürülmüş İçerik Değerleri
Polimer |
Ambalaj |
Otomotiv |
Mobilya |
İnşaat |
---|---|---|---|---|
rPET |
100% |
30% |
60% |
30% |
rPE |
40% |
60% |
100% |
80% |
rPP |
50% |
70% |
100% |
60% |
rPS |
30% |
— |
40% |
— |
rPVC |
— |
— |
— |
60% |
Gerçek geri dönüştürülmüş içerik oranları, parçanın kritikliği, düzenleyici kısıtlamalar ve işleme gereksinimlerine bağlı olarak değişir.
Aşağıdaki örnekler, geri dönüştürülmüş polimerlerin gerçek ürünlere nasıl entegre edildiğini ve bu sürecin gerçek koşullarda nasıl işlediğini göstermektedir.
Tekstil
İstanbul merkezli Soletex dijital baskı tekstilleri alanında önde gelen bir üretici olup ürün serilerine %100 geri dönüştürülmüş polyester iplikleri başarıyla entegre etmiştir. Bu geri dönüştürülmüş polyester, ağırlıklı olarak rPET olmak üzere tüketici sonrası plastik şişelerden elde edilmektedir ve bayraklar ile afişlerden döşemelik kumaşlara ve iç mekân dekorasyonuna kadar çeşitli uygulamalarda kullanılmaktadır. Soletex, ham polyesteri geri dönüştürülmüş eşdeğerleriyle değiştirerek hammadde bağımlılığını azaltmakta ve lif üretimiyle ilişkili enerji tüketimini ve CO₂ emisyonlarını düşürmektedir.
Ambalaj
Bursa merkezli Burkasan tüketici sonrası ve endüstriyel plastik atıkları hammaddeye dönüştüren yüksek kapasiteli bir tesise sahiptir. 2021 yılından bu yana Burkasan, Unilever Türkiye ile iş birliği yaparak ambalajlarda kullanılmak üzere geri dönüştürülmüş plastikler tedarik etmektedir. Bu iş birliği, Unilever’in 2026 yılına kadar %30 ve 2028 yılına kadar %40 oranında ham plastik kullanımını azaltmayı hedefleyen sürdürülebilirlik stratejisiyle uyumludur.
Tanrıkulu Group ise Akyazı’daki tesisinde Avusturya menşeli geri dönüşüm ekipmanları kullanarak tüketici sonrası PET şişe kırıkları üzerinden saatte 2,4 ton gıda temasına uygun rPET üretimi gerçekleştirmektedir. Firma, bu granülleri yılda 3.600 ton PET levha ve termoform ambalaja dönüştürmekte olup, üretimin %50’si ihraç edilmektedir.
Bu örnekler, geri dönüştürülmüş plastiklerin çeşitli uygulamalarda endüstriyel düzeyde performans sergileyebildiğini açıkça göstermektedir.
Türkiye’nin Döngüsel Plastik Ekonomisindeki Konumu
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’na (PAGEV), göre Türkiye yılda 11 milyon tondan fazla plastiği işleyerek Avrupa’da en büyük ikinci, dünyada ise altıncı en büyük plastik dönüştürücüsü konumundadır. Bu güçlü kapasite, ambalaj, inşaat, otomotiv ve tekstil gibi geri dönüştürülmüş yüksek kaliteli malzemelere artan talep gösteren kilit sektörleri desteklemektedir.
Avrupa Birliği’ne yakın stratejik konumu sayesinde Türkiye, AB’nin Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği (PPWR) kapsamında belirlediği asgari geri dönüştürülmüş içerik zorunluluklarını karşılayan polimerleri tedarik etme açısından avantajlı bir konumdadır. Türk üreticiler halihazırda geri dönüştürülmüş polietilen tereftalat (PET), polipropilen (PP) ve polietilen (PE) içeren ürünleri, özellikle ambalaj ve termoform uygulamaları için ihraç etmektedir.
Türkiye’de, Sıfır Atık Projesi ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı gibi girişimler döngüsel ekonomi altyapısının temellerini oluşturmaktadır. Bu kapsamda, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR) sistemleri hayata geçirilmekte ve geri dönüştürülmüş içeriklere ilişkin AB düzenlemeleriyle uyum sağlanmaktadır.
Ancak bazı zorluklar devam etmektedir. 2022 yılında Türkiye, Avrupa’dan en fazla plastik atık ithal eden ülke olmuş ve 319.000 ton ile AB'nin toplam plastik atık ihracatının %30’unu almıştır. Bu durum çevresel endişelere yol açsa da aynı zamanda fırsatlar da sunmaktadır. Gelişmiş ayırma teknolojileri ve izlenebilirlik sistemlerine sahip sertifikalı geri dönüşüm tesisleri, bu ithal tüketici sonrası atıkları yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş polimer üretiminde değerli bir hammadde kaynağı olarak değerlendirebilir.
Tüm bu fırsatlara rağmen, Türkiye’nin geri dönüşüm sektörü hâlâ parçalı bir yapıya sahiptir ve büyük ölçüde mekanik geri dönüşüme dayanmaktadır. Toplama sistemlerinin güçlendirilmesi, kalite sertifikasyonlarının iyileştirilmesi ve sağlam izlenebilirlik araçlarının geliştirilmesi, geri dönüşüm süreçlerinin ölçeklenebilirliği açısından kritik önemdedir.
Hedefe yönelik yatırımlar ve geri dönüşüm tesisleri, polimer üreticileri ve dönüştürücüler arasındaki iş birliklerinin artırılması sayesinde Türkiye, özellikle AB politikalarının gönüllülükten zorunluluğa geçiş sürecinde, uyumlu ve yüksek kaliteli geri dönüştürülmüş plastikler alanında bölgesel bir merkez olma potansiyeline sahiptir.