3D baskı teknolojisinde dünya çapındaki patlama, 2000’li yılların başında uygun fiyatlı 3D yazıcıların ve sarf malzemelerinin seri üretimi ile kullanıcı dostu yazılımların ortaya çıkmasıyla yaşandı. Bu teknoloji, yalnızca meraklıları değil, aynı zamanda tıp uzmanlarını, üreticileri ve tasarımcıları da cezbetti. Bu makalede, hem profesyonel hem de genel kullanıma açık olan 3D baskı sektörünün bugünkü durumunu ele alıyoruz.

Modern yaşam tarzının zararlarına dair korkutucu iddialar arasında mikroplastik konusu önemli bir yer tutmaktadır. Yaklaşık 15 yıl önce, medya organlarında PM2.5 boyutundaki plastik parçacıklarının (yani 2,5 mikrometreden küçük) toprakta, nehirlerde, göllerde, okyanuslarda ve musluk suyunda yaygın olarak bulunduğuna dair haberler yayılmaya başladı. Bu da mikroplastiklerin gıdalarımıza, soluduğumuz havaya ve dolayısıyla insan vücuduna girdiği anlamına geliyordu.

Ekonomik durgunluk ve enflasyonist baskılar talebi, üretimi ve dış alımları etkiledi. Türk iş dünyası, yeni tesisler açarak polimer ithalatını telafi etmeye çalışıyor.

2024'ün ilk yarısında polipropilen, polietilen, PVC, polistiren, ABS plastik ve PET tedarik hacimleri ile ihracatçı ülkelerin paylarına dair istatistikler.

Yapay kalbı, karaciğeri ve böbreği oluşturmaya yönelik tüm çabalar, gerçek tıpta uygulanmaktan hâlâ oldukça uzaktır. Ancak, yıllık olarak insanlara yapılan on binlerce başarılı yapay kan damarı nakli, özellikle polimer malzemelerden yapılanlar, bu tür önemli gelişmelerin ortaya çıkacağı umudunu vermektedir.

25 Eylül 2024 tarihinde, SIBUR, Türk müşterilerine yönelik ilk yüz yüze teknik oturumunu gerçekleştirdi. Bu oturum, temel polimerler üzerinde odaklanarak, onların isimlendirme yapısını açıklamış, farklı türleri gözden geçirmiş ve yeni gelişmeleri tanıtmıştır. Ayrıca SIBUR, düzenli çevrimiçi atölye çalışmaları ve eğitim oturumlarının başlatılacağını da duyurdu.